- Published on
Yapay Zeka Babası Nobel Ödüllü Hinton, OpenAI'nin Kar Amacı Gütme Geçişini Engellemek İçin Açılan Davayı Destekliyor
OpenAI'nin Dönüşümü Tartışmalara Yol Açıyor
Geçtiğimiz Cuma günü, OpenAI'nin organizasyonunu kar amacı güden ve kar amacı gütmeyen iki ayrı bölüme ayırma planını açıklaması, yapay zeka camiasında geniş çaplı tartışma ve anlaşmazlıklara yol açtı. Bu karar, şirketin geleceği ve yapay zeka teknolojisinin yönü hakkında önemli soruları gündeme getirdi.
Musk'ın Davasına Destek
Tesla CEO'su Elon Musk, daha önce Kasım ayında OpenAI'ye karşı, geçişi önlemek için bir ön yasaklama talebiyle federal bir dava açmıştı. Bu dava, şimdi daha fazla destek görüyor. Bu destekçilerden biri de, "Yapay Zeka Babası" olarak anılan Nobel ödüllü Geoffrey Hinton oldu. Hinton'ın katılımı, davanın ağırlığını ve önemini artırıyor.
Geoffrey Hinton'ın Tutumu
Yapay sinir ağları alanındaki katkılarıyla saygı duyulan Geoffrey Hinton, sadece Turing Ödülü sahibi değil, aynı zamanda 2024 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü de kazandı. Hinton, OpenAI'nin dönüşümünü engelleyen davayı açıkça desteklediğini belirtti ve bu hamlenin OpenAI'nin ilk güvenlik taahhütlerine aykırı olduğunu savundu. Hinton, yapay zeka etiği ve güvenliği konusundaki endişelerini dile getirerek bu duruma karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
Encode Örgütünün Davaya Katılımı
Gençlik savunuculuk örgütü Encode de, Musk'ın davasını desteklemek için mahkemeye bir "dostluk bildirisi" sundu. Kaliforniya yapay zeka güvenliği yasasına katılan Encode, OpenAI'nin kar amacı gütme geçişinin, güvenlik ve kamu yararı odaklı misyonunu zedeleyeceğine inanıyor. Bu durum, OpenAI'nin dönüşümünün sadece teknolojik bir değişiklik olmadığını, aynı zamanda etik ve toplumsal etkileri de olduğunu gösteriyor.
Encode'un Bakış Açısı
Encode, OpenAI'nin yapay zeka karlarını içselleştirdiğini ancak riskleri tüm insanlığa dışsallaştırdığını iddia ediyor. Dünya, genel yapay zekanın yeni bir çağındaysa, bu teknolojinin, az sayıda yatırımcı için finansal getiri yaratmaya odaklanan bir kuruluş yerine, yasal olarak bağlayıcı, güvenliği ve kamu yararını önceliklendiren bir kamu hayır kurumu tarafından kontrol edilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Bu bakış açısı, yapay zeka teknolojisinin kontrolü ve toplumsal faydası konusundaki tartışmaları daha da derinleştiriyor.
Hukuki Mücadelenin Merkezi
Encode'un avukatları, OpenAI'nin kar amacı gütmeyen organizasyonunun, "değerleri uyumlu ve güvenlik bilincine sahip projelerle" rekabet etmeyi durdurmayı taahhüt ettiğini belirtiyor. Ancak, kar amacı güden bir organizasyona dönüştüğünde, durumun çok farklı olacağını ifade ediyorlar. Ayrıca, yeniden yapılanma tamamlandıktan sonra, kar amacı gütmeyen organizasyonun yönetim kurulunun, güvenlik ihtiyaçlarına göre yatırımcıların hisselerini iptal edemeyeceğini de ekliyorlar. Bu durum, OpenAI'nin dönüşümünün hukuki ve etik boyutlarını daha da karmaşık hale getiriyor.
Yetenek Kaybı ve Güvenlik Endişeleri
OpenAI'de son zamanlarda yaşanan üst düzey yetenek kaybının bir nedeni, çalışanların şirketin ticari çıkarlar uğruna güvenliği feda etmesinden duyduğu endişeler. Eski politika araştırmacısı Miles Brundage, OpenAI'nin kar amacı gütmeyen kısmının "yan iş" haline gelebileceğini, kar amacı güden kısmının ise "normal bir şirket" gibi faaliyet göstereceğini ve potansiyel güvenlik sorunlarının çözülemeyeceğini düşünüyor. Bu durum, şirketin içindeki bölünmeyi ve gelecekteki yönü hakkında artan belirsizliği gösteriyor.
Kamu Yararı Hususları
Encode, Delaware yasasının kamu yararı şirketlerinin yöneticilerinin halka karşı herhangi bir sorumluluk taşımadığını açıkça belirttiği için, OpenAI'nin insanlığa karşı ilan ettiği sorumluluğunun ortadan kalkacağını savunuyor. Güvenlik odaklı, görevleri sınırlı bir kar amacı gütmeyen kuruluşun, kontrolü güvenliğe yönelik herhangi bir zorunlu taahhüdü olmayan kar amaçlı bir şirkete devretmesinin, kamu yararına zarar vereceğini düşünüyorlar. Bu durum, yapay zeka teknolojisinin geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde kamu yararının korunmasının ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Duruşma Takvimi
Ön yasaklama talebiyle ilgili duruşmanın, 14 Ocak 2025'te ABD Bölge Yargıcı Yvonne Gonzalez Rogers huzurunda yapılması planlanıyor. Bu duruşma, OpenAI'nin geleceği ve yapay zeka teknolojisinin kontrolü konusunda önemli bir dönüm noktası olabilir.
OpenAI'nin Tarihi ve Dönüşümü
OpenAI, 2015 yılında kar amacı gütmeyen bir araştırma laboratuvarı olarak kuruldu. Kuruluş amacı, yapay zekayı insanlığın yararına geliştirmekti.
Deneylerin hızlanmasıyla, şirket giderek sermaye yoğun hale geldi ve dış yatırım kabul etmeye başladı. Bu durum, şirketin büyüme ve gelişme sürecinde önemli bir adım oldu.
2019 yılında, OpenAI, kar amacı gütmeyen bir kuruluşun kar amacı güden bir kuruluşu kontrol ettiği karma bir yapıda bir startup'a dönüştü. Bu dönüşüm, şirketin hem kar amacı gütmeyen misyonunu sürdürmesine hem de ticari faaliyetlerini genişletmesine olanak sağladı.
Son zamanlarda, OpenAI, kar amacı güden şirketini Delaware'de bir kamu yararı şirketine (PBC) dönüştürmeyi ve adi hisse senetleri çıkarmayı planlıyor. Bu, şirketin finansal yapısında önemli bir değişiklik anlamına geliyor.
Kar amacı gütmeyen kısım korunacak, ancak PBC hisseleri karşılığında kontrolünden vazgeçecek. Bu durum, şirketin kontrol yapısında önemli bir değişiklik yaratacak ve kar amacı güden kısmın daha fazla söz sahibi olmasına yol açacak.
Musk'ın Suçlamaları
Musk, OpenAI'yi, ilk hayırsever misyonundan vazgeçmekle, yani yapay zeka araştırma sonuçlarını herkesin erişimine açık hale getirmekle ve rekabet karşıtı yollarla rakiplerinin sermayesini gasp etmekle suçluyor. Musk'ın bu iddiaları, şirketin etik ve toplumsal sorumluluğu hakkındaki tartışmaları daha da alevlendiriyor.
OpenAI'nin Yanıtı
OpenAI, Musk'ın şikayetlerini "temelsiz" olarak nitelendirdi ve "üzüme yetişemeyen tilki" benzetmesiyle yanıt verdi. Bu durum, iki taraf arasındaki anlaşmazlığın ne kadar derin olduğunu ve gerilimin sürdüğünü gösteriyor.